Evli çiftler kötü giden evlilikleri için bir
danışmana başvurduğunda en çok “evliliğimiz kurtarılabilir mi?” veya
“evliliğimizi devam ettirmemiz için karar vermede bize yardımcı olabilir
misiniz?” diye gelirler. Bunlar cevaplanması zor
sorular olsa da, evlilik danışmanlığı zor iştir ve hiçbir garantisi yoktur. Ama
evliliğin kötü gittiğinin farkına varıp bir profesyonelden yardım almak için
başvurmak doğru verilmiş bir karardır. Çünkü danışman tarafsız davranarak
ilişkiye ayna tutar.
Zamanlama, evlilik danışmanlığının
işe yarayıp yaramayacağının önemli bir unsurudur. Ne yazık ki, çoğu çift kötü
giden evliliklerini düzeltmek için çok uzun süre bekler, danışmana
başvurduklarında çoğu zaman iş işten geçmiştir. Bundan dolayı evlilik
terapisine başvuran çiftlerin çoğu boşanmaktadırlar. Evlilik terapisi birçok
çift için boşanma terapisine dönüşmektedir. Çiftlerden biri kafasında evliliği
bitirmiş ise terapi sırasında düşünce ve endişelerini dürüstçe danışman ile
paylaşmaz ve terapiyi boşanmak için kullanabilir.
Hiç kimse problemlerle uğraşmak için
evlenmez. Herkesin hayali mutlu olmaktır. Her evlilikte zaman zaman birtakım
sorunlar olur. Ancak; Problemsiz olmaz denilen evlilikte ne zaman bir danışmana
başvurulmalıdır? Hangi problemler evlilik danışmanlığına götürmelidir? Hangi
problemler erkenden danışmana götürmeli?
Birbiriniz ile yeterince konuşmuyorsanız:
Sorunlu ilişkilerdeki en önemlisi problem iletişimsizliktir. Bir terapist
çiftlerin birbirleriyle iletişim kurmanın farklı yollarını bulmada yardımcı
olabilir. İletişim bozulduğunda, zamanında giderilmez ise düzeltmek zor
olabilir.
Konuşuyorsunuz ama hep olumsuz ve eleştirel ise:
Olumsuz iletişim, eşlerden birini yargılanmış, utanmış, göz ardı edilmiş,
güvensiz veya konuşmadan geri çekilmek istemesine neden olabilir. Olumsuz
iletişimde konuşma tonunun nasıl olduğu da önemlidir, çünkü ne söylediğin değil
nasıl söylediğin de ön plana çıkabilir. Olumsuz iletişim eşler arasında
duygusal tacize de neden olabilir.
Sorunların gündeme getirilmesinde bile endişe duyuluyorsa. Bu, cinsel yaşamdan
ailenin parasal konularına kadar her şey olabilir. Hatta eşlerden birinin diğer
eşi rahatsız eden basit küçük alışkanlıkları bile olabilir, ama rahatsız olan
eşin bunu diğer eşe söylemekten bile korkması. Bir terapistin, bir çiftin
sorunlarının netleşmesine yardımcı olabilir ve onların gerçekten konuştuklarını
anlamalarına yardımcı olabilir.
Eşlerden
birinin büyük-küçük şeyler fark etmez öfkelenmesi ve sevgisini ceza aracı
olarak kullanıyorsa veya sessiz kalarak diğer eşi yola getirmeye çalışıyorsa.
Çiftlerden birinin diğerine karşı “ebeveyn” veya “cezalandırıcı” gibi
davranması, ilişkide denge eksikliği olduğunu gösterir.
Eşinizi rakip olarak görüyorsanız:
Siz
ve eşiniz aynı takımdasınız. Farklı taraflarda olduğunuzu hissetmeye
başladığınızda yardım isteme zamanı gelmiştir.
Sır saklıyorsanız:
Bir
ilişkideki her kişinin gizlilik hakkı vardır, ancak birbirinizden sır
saklıyorsanız, bir şeyler doğru değildir. Geçmişteki ciddi hastalıklar, aylık
kazanç, geçirilmiş evlilikler, ailelerin geçmişleri vs... Eşinizden
sakladığınız sır gün yüzüne çıktığında nasıl bir tepki ile karşılaşacağınızı
kestiremeyebilirsiniz.
Başka bir ilişki veya yaşam tarzı düşünüyorsanız:
Şu
anda sahip olduğunuzdan farklı bir ilişki veya yaşam tarzı hayali kuruyorsanız
mevcut evliliğiniz sizi mutlu etmiyor demektir. Bu durumda terapi için başvuran
çiftler sürece bağlı kalır ise sorunlar çözülebilir. Çünkü terapi sürecinde
çiftler dürüst davranır ise aslında çok farklı isteklerinin olduğu ve bunu
diğer eşe söyleyemediği ortaya çıkmaktadır.
Mali olarak sadakatsizlik ve anlaşmazlık varsa:
Cinsel sadakatsizlik kadar evliliğe zarar vermese de mali sadakatsizlik de
evliliğe zarar verebilir. Eğer eşlerden birinin aylık kazancı veya yaptığı
harcamaları konusunda karanlık noktalar varsa, veya parayla ilgili her şeyi
kontrol etmek istiyorsa diğer eşin ailenin parasal konularını gündeme getirmeye
hakkı vardır. Çünkü eşlerden birinin mali sadakatsizliği başka problemlere
davetiye çıkaracaktır. Eğer bu tarz problemleriniz varsa aile içi çatışmaları
çözmek için bir uzmana danışmak gerekir.
Eğer eşim değişirse her şey düzelir diye
inanıyorsanız:
Değiştirebileceğiniz tek kişi kendinizdir. Eğer
eşinizin değişeceğini bekliyorsanız uzun zaman bekleyeceksiniz. Kim olduğunuzu
ve neyi istediğinizi daha iyi anlamak için bir terapiste gitmeniz
gerekmektedir. Daha sonra, eğer sorunlar devam ediyorsa, birbirinizle daha iyi
ilişki kurmak için farklı yöntemler öğrenmek için birlikte terapiste başvurun.
Ayrı hayatlar yaşıyorsanız:
Çiftler evli bir çiftten daha çok ev arkadaşlarına dönüştüklerinde, evlilik
danışmanına başvurmanın zamanı gelmiştir. Bu bir çiftin her şeyi birlikte
yapmadığı için sorun yaşadığı anlamına gelmemeli. Daha ziyade, iletişim,
konuşma, yakınlık ya da sadece “birlikte var olduğunuzu” hissetmiyorsanız,
nerede hata olduğunu ve bunun nasıl düzeltilebileceğini anlamaya yardımcı
olabilecek bir terapistten yardım alma zamanı gelmiştir.
Cinsel hayatınız önemli ölçüde değiştiyse:
Evliliklerde bir süre sonra cinsel hayatın biraz değişmesi alışılmadık bir şey
değildir. Ancak, yatak odası ile ilgili önemli değişiklikler doğru değildir. Bu
arada cinsel hayattaki beklenmedik artış bazı sorunların işareti olabilir.
Çünkü eşlerden biri, yanlış bir şey olduğunu düşündüğünde bir şeyi telafi
etmeye çalışıyor olabilir.
Aynı küçük şeyleri tekrar tekrar tartışıyorsanız:
Her
bireyi tetikleyen davranışlar vardır; bunlar diğer insanların çoğunu rahatsız
etmeyecek şeylerdir ancak o kişiyi çılgına çevirecek özel şeylerdir. Bulaşık
makinesinin nasıl doldurulduğu, akşam yemeğinde sık sık aynı şeylerin yenmesi,
kirlilerin sepete atılmaması, lavaboda saç bırakılması, diş macunun ortadan
sıkmak gibi basit şeyler eşlerden birini çılgına çevirebilir. Diğer eş ise bu
durumda çoğu zaman bu kavgaların neden devam ettiğini ve tekrarlamaması için
neler yapabileceğini bilemez. Eğer sizde sürekli olarak “ceviz kabuğunu
doldurmayan” nedenlerden dolayı kavga ediyorsanız beraber gideceğiniz terapist
sorunlarınızın gerçek kökeninin ne olduğunu anlamanıza yardımcı olabilir.
Çocuklar evlilik hayatının merkezi olmuşsa veya
çocuklar için evliliği devam ettiriyorsanız:
Evlilikte aile hayatının
merkezi çocuklar olmamalıdır. Çocuklar için yaşıyorsanız hatta evliliğinizi
çocuklar için devam ettiriyorsanız sadece ebeveynsinizdir. Genellikle çiftler
çocuklarına iyi baktıklarında mutlu bir aile olduklarını düşünürler. Bazı
çiftler ise çocuklar için birbirlerine saygılı davranmayı becerir ancak sevgili
gibi davranamazlar. Çocukların sezgileri çok kuvvetlidir. Çiftler ne kadar iyi
mutluluk taklidi yapabileceklerini düşünürse düşünün, çoğu çocuk bunu anlar.
Bir evliliğin devam etmesi kararı verildiğinde çocuklar sebep olmamalıdır.
Yukarıda da bahsettiğim gibi ne yazık ki, çoğu çift
yolunda gitmeyen evliliklerinin düzeltilmesi için çok uzun süre
beklemektedirler. İlişki ve evlilik uzmanı Amerikalı ünlü Psikolog Dr. John
Gottman'a göre, çiftler yardım almadan önce ortalama altı yıl boyunca mutsuz
olarak yaşamaktadırlar. Gerçekte, daha erken aile terapistine başvuranlar daha
çok fayda görürler. Eğer evliliğinizde işler yolunda gitmiyorsa neyin kötü
gittiğini bulamıyorsanız veya kendi başınıza çözemiyorsanız diğer işlerinizi
bir kenara bırakın ve evliliğinize zaman ayırın, aile danışmanına gitmek için
zaman ayırın. Aksi takdirde boşanmak için daha çok zaman ve çaba sarf etmek
zorunda kalırsınız.
Maalesef ülkemizde “Aile Danışmanlığı Kültürü” tam
olarak yerleşmediği için birçok "Mutsuz Evliliklerde" çiftler
aile danışmanına gitmeyi masraf olarak görmektedirler. Bir kısım çift artık
geri dönüşü olmayan yola girdiklerinde son çare olarak danışmana başvurmakta,
bir kısım çift ise aile danışmanına gitmeyi bile düşünmemektedir. HİÇBİR
MADDİ MASRAF BOŞANMANIN SONUCUNDA ORTAYA ÇIKAN MANEVİ BEDELİ KARŞILAYAMAZ.